Shibumi

Bir kaç ay once okdugum bir kitapti shibumi, okurken bayilmistim, elimden dusurememistim. Kitap bir anti-kahraman olan Nicholai Hel'in hayatini ve son gorevini anlatiyordu. çok kulturlu bir ortamda nasil buyuyen, sartlar geregi bir çok farkli ortama girip çikan Nicholai Hel'i...  ve sibumiyi. Simdi bunca aydan sonra tekrar tekrar dusunuyorum sibumi felsefesi hakkinda. Herseyden sonra daha da cazip geliyor. çunku bazen herseyden kaçmak istiyorum, sadece o sadeligi yasamak için.. Niye bu kadar karmasik ve zor olmak zorundaki hersey yada hepsi. Tum insanlar, insanciklar... Neyse, nitekim kitap bati kulturunu inanilmaz bir dille elestiriyor, macera çerçevesinde olusan olaylarin yani sira araya gayet felsefi, dusundurucu sozler serpistiriyor, akici, ozgun bir dille anlatiliyor. Ahanda suraya yaziyorum bazi agiz sulandirici alintilari :

"Olagan gorunum altinda yatan gizli ustunluk. O kadar dogru bir soz ki cesaretle soylenmesine gerek yok. O kadar gerçek ki sahici olmasina gerek yok. O kadar dokunakli bir olay ki guzel olmasina gerek yok. Sibumi demek bilgiden çok anlayis demek, ifade dolu bir sessizlik demek, kendini kanitlama geregi olmayan bir alçakgonulluluk demek. Zarif bir basitlik. Buyuk bir ruhsal rahatlik ama pasiflik degil. Hakimiyet pesinde olmayan otorite. Elde edilemeyen ancak kesedilmis. Bilgiden geçip basitlige inmis..."

"Zevk,okuma ve rahatlik yeterliydi onun için. Baskalari tarafından begenilmek gibi bir koltuk degnegine ihtiyaci yoktu.Kendi gucune inanma zorunluluığu yoktu.Eglence gibi bir uyusturucu maddeye de ihtiyac duymuyordu. Ne yazik ki sartlar onu para kazanmaya zorluyordu. Ustelik de amerikalilar arasinda çalisarak kazanmaya. Onu asıl sıkan onların bu esitlik iddiasi degildi. Kulturel bir karmasiklik içinde bulunmalarıydı. Amerikalılar hayat standardini yasamin kalitesiyle karistiriyorlardi. Firsat esitligini orgutlenmis beceriksizler ordusuyla ; atakligi cesaretle, sertligi erkeklikle, ozgurlugu serbestlikle, çok laf etmeyi canlilikla, eglenceyi zevkle karistirdiklari gibi. Butun bu olanlar sonucunda da adaletin sadece esit olanlar arasinda esitlik saglayacagı gercegini goremiyor, herkes arasinda esitlik saglanabilecegi hayaline kapiliyorlardi."

"Belki de uygarlik dısı davraniyorum. Ozur dilerim. Ama bence sana ne oluyor soyleyeyim. Yalnizsin ve zihnin karma karisik. Birinin sana sarilip seni avutmasini istiyorsun. Batı kulturunden geldigin için bunu nasil isteyecegini bilemiyorsun. Bu yuzden pazarliga girisiyor, sarilmaya karsilik seks vermeyi kabul ediyorsun. Batili kadinlar hep yapar bunu. Çunku karsisinda yalnizca batili erkekler bulabilir. Onlarin da sosyal iliski kavramlari kisirdir. İlla seks isterler. Nakit gibi. Çunku yalnizca iliskinin o kisminda rahat ederler. Bayan Stern bu gece benimle yatabilirsin tabi istediğin buysa."